HER ŞEY ZITTIYLA BİLİNİR
Allah her insanı ayrı bir karakter üzerinde farklı yaratmıştır. Ne kadar insan varsa, o kadar farklı karekterler vardır denilebilir…
Şayet herkesin karekteri aynı olsaydı, sosyal yaşamda bir hareketlilikten söz edilemezdi.
Yani Tez ve Anti tez’in çatışması olmasa, Sentezin varlığını asla bilemeyecektik.
İşte gerek sosyolojik; gerek doğal, ilgili tüm gelişmelerin arkasındaki muharrik güç, bu farklılığın birer eseridir. Buna bilim literatüründe DİYELAKTİK denir.
İyonya’lı düşünür Herakleitos tarafından ortaya atılan bu kavram, karşıtların kullanılarak, akıl yürütme şeklinde bir gerçeğe varma metodudur.
Bu da bize sosyolojik, Politik, Ekonomik, Ekolojik; yani süregelen tüm olayların ardında bir muharrik güç olduğunu gösteriyor…
Maddede de durum bu şekildedir… Diyalektiğin etkinliği her alanda varlık arz eder. Mesela artı-eksi diyalektiği bize elektrik gibi bir fenomenin varlığını sunmakta etkin rol oynar…
Demek ki bunlar göz önüne alındığında, bu teorinin ortaya çıkması zaruret teşkil eder.
“Tabiatta ki tüm oluşumlar diyalektik işleyişin ürünüdür. ‘
Sosyal platformda her sınıfsal çatışmanın arkasında da yine bu kavramın varlığından söz edilebilir.
Tek başına her insanın kendi içinde yaşadığı bir takım içsel çatışmaları mevcuttur. İşte bu içsel işlevlerle, çocukluktan ileri yaşlara kadar söz konusu diyalektik gelişmeler sayesinde benliklerini tanır, kendilerine sosyolojik tarz var ederler. Yani bir nevi kendilerine münhasıran bir yaşam şeklinin faili olurlar…
Her toplumun, her bireyin, özüne, özünün gerektiği şekilde bir yaşayış sürmeleri gerekir..
Kişisel farkındalığın aksi yönünde bir hareketlilik, sosyolojik ilerleyiş önünde büyük engel teşkil eder.
Başkalarını taklit ederek; başkalarına özenerek bir nevi köleliği kabullenmiş olurlar ki; bu insani açıdan pek te tasvip edilecek bir durum değildir . Burada kendi olmak yerine , başkası olmak anlamını taşır. Bu da kendini horlamaktır bir bakıma… İnsan ne ise o yönde bir gelişim göstermelidir…Aksine bir davranış sergilemek , köleliğini peşinen kabul etmiş demektir…