Sudan ucuz iki kavram… Sosyal bir yapılanma için bir o kadar önemli, bir o kadar zaruri…
Dünyanın üzerinde kurgulandığı ama hırslarımıza kin ve nefretimize boğduğumuz talihsiz ikili…
Olmazsa olmazlarımız!.. Bozuk para gibi harcayıp, iflasına müessir ameller sergilediğimiz…
Beşeri literatürde göz göre göre silinip, yok oluşunu duyarsızlık penceresinden seyr ettiğimiz…
Yaratılışın sebep-i varlığı… Yok oluşlarında neler olabileceğinin ileri zamanlara yansıyacak konjonktürü…
İsrafa da gelmez hani… Her şeyde olduğu gibi bunların da aşırı tüketilmesi pek müspet sonuç vermeye bilir.
Harcandıkları kişi veya kişiler için olacak geri dönüşümler ters te tepebilir. Her önüne gelene birer taltif olarak sunulması kişi ve kişileri kişiliksel duruma da uğratabilir.
Gönül çölüne yağmur olup yağdıklarında; orasını muhabbet bahçelerine çevirdikleri de olmuştur icabında…
Nizamat-ı alemde belirleyici olmaları hasebiyle, yüce Allah’ın beşeriyete ihsan ettiği iki Yüce duygudur bilenlere…
İnsanlar arasında her türlü menfi alış verişlerin yegâne sebebi işte bu iki unsurun hak ettiği seviyede tutulmamasıdır.
Karşılıklı bir mübadelenin eşitlik ilkelerine göre seyri; bu iki konseptin hayatımızdaki yerini daha da önemli kılar.
Ama insanoğlu her ne hikmetse yaratıldığından bu yana, zor ve hep kendine zararlı olanı seçerek muannit olmayı tercih etti.
Oysa bunların tesis edilip, yaşamsal alanda uygulanıyor olması hiçte külfet gibi bir getirisi yoktur.
Dedim ya sudan ucuz; âmâ bir o kadar da kıymetli iki kavram… Allah cümlemizi bunlardan mahrum etmesin!..