Rabbin bal arısına şöyle bildirdi: ‘Dağlarda, ağaçlarda ve insanların yaptıkları çardaklarda kendine evler edin.
Sonra bütün ürünlerden ye ve Rabbinin sana gösterdiği yollara koyul. ’Arıların içinden değişik renklerde bir sıvı çıkar ki bu sıvıda insanlar için şifa bulunur. İşte bunda düşünen bir topluluk için kesin bir belge (ayet) vardır.” (Nahl, 16/68-69
Bu ayette anlaşıldığı üzere; sadece vahiy peygamberlere değil, canlı-cansız herkese, her şeye, her varlığa inmiştir. Yer yüzünün sonlanacağı o muayyen güne kadar da inmeye devam edecektir.
Cansızla; canlı varlıkların, irade buyurduğu gibi bir durum üzerinde olmaları ile ilgili Makamat-ı İlahiden gelen emirlerdır.
Herşeyin İlahi bir proje dahilinde tasarlanıp, Künfeyekkün tezgahında işlenerek var olduğu gerçeği, derin düşünen akıl için muğlak olmasa gerek.
Acıkan midemiz’in beynimize intikal ettirdiği hissin; toklukla son bulmasının arkasındaki gerçek işte bu söz konusu vahiyle alakalıdır.
Aslında vahiy, yaşamın doğru yaşanılır olmasının prosüdürüdür bir bakıma… Anormalin; normale çekilmesi desek belki daha açık ifade etmiş olurum.
İlham da diyebiliriz adına… Bir konu veya bir iş üzerinde çözülmesi gereken problemlerin çözümü ile ilgili aniden bir ışık parlaması gibi, beyni müspet yönlere sevk eder.
Yapılan veya yapılmakta olan yanlışa; doğru bir hüviyet kazanımdır diye de denilebilir.
İnsanoğluna çeşitli yöntemlerle Allah tarafından nüzul etmiştir, ettiriliyor da… Peygamberlere Melekler vasıtasıyla, bazen de direk kalblperine gönderilen ilhamat şeklindeki bildirge’lerdır.
Sade insanlara değil; hayvanlar için de bu durum söz konusudur. İnsana akıl yoluyla; hayvana iç güdü formunda yansır.
Peygamberler dışında; insanlara bazen Şeytani cihetten ilhamlar da gelebilir; bu konuda bir dikkatin gerekirliği küçümsenmeyecek boyuttadır; Allah bizi bu tür ilham sanılan Şeytanî vesveseler den korusun!
Bizlere Rahmanniyyet makamında gelen ilhamlar nasip etsin İnşallah!
Yazıma son vermeden önce herkese iyi hafta sonları diler, saygılar sunarım.