DoÄŸu Türkistan’daki Çin zulmünü bertaraf edebiliriz… (3)   Çin’in devlet gücüyle olan zulümlerini arttırmasını engelleyip, yapılan zulümlerin yavaÅŸlamasını saÄŸlayabiliriz. Hatta ümidimizi kaybetmezsek, zulümleri sona erdirebiliriz. Her zorluÄŸun yanında bir kolaylık vardır. Ä°ÅŸte bu kolaylıklardan en birincisi, sesimizi sıklıkla duyurabilmek…  SuskunluÄŸumuzdan dolayı zalimlerin cesaretlenmesine, imkan tanımamalıyız.  İslam ülkelerinin liderleri, DoÄŸu Türkistan özelinde bir araya gelebilme alışkanlığı... Devamı

DoÄŸu Türkistan’daki Çin zulmünü bertaraf edebiliriz… (2)   EÄŸer yaptırım gücümüz yoksa, zulmü engelleyebilmek için en azından doÄŸru yer ve zamanda, sözlerimizin oluÅŸturacağı bir yaptırım gücünün arayışı içerisinde olmalıyız. Zulme rıza göstermeyen ve sözü dinlenen kimseler ile zalimler arasındaki iletiÅŸim kanallarının, zulümlerin engellenebilmesi için tamamen kapanmaması gerekiyor. Bazı basın mensupları, Çinli yetkililer eÅŸliÄŸinde DoÄŸu Türkistan’daki... Devamı

DoÄŸu Türkistan’daki Çin zulmünü bertaraf edebiliriz… (1)     Zulme engel olamıyorsak, muhakkak onu herkese duyurmalıyız. Bu ÅŸuur hali, medeniyetimizin kodlarından, devraldığımız mirastır.   Göğü aÅŸacak dereceye ulaÅŸmış olan yaÅŸanan zulümlerin yanında, çıkardığımız sesler çok kısık kaldı. Organize bir gürültü oluÅŸturamadık. Sesimiz, yeryüzüne her daim çakılı duran hiçbir daÄŸda, yankı yapacak seviyeye ulaÅŸmadı. Maalesef derin... Devamı

Bilim ve din ilişkisi Materyalist (maddeci) felsefe ideolojisiyle yapılan bilimsel anlatımlar ile, bazı hakikatlerin ne yazık ki üstü örtülmektedir. Bilimden yararlanarak, tabiattaki işleyişin nasıl gerçekleştiği sebepleriyle anlatılmaktadır. Lakin, bu sebeplerin bilinçli bir tasarımcıyı işaret ettiğinden bahsedilmemektedir. Tabiatta, hiçbir şeyin amaçsız ve hikmetsiz var edilmediği, bilimsel gözlemler ile tespit edilir ama dile getirilmez. Bu yüzden, bilim... Devamı

Dil ve hal lisanı ile doÄŸrudan eÄŸitim   Cebrail (a.s) diyelim ki 100 kere peygamberimize (a.s) indiyse, 99’unda da insan suretinde gelmiÅŸtir. Peygamberler bir melek olarak gönderilmeyip, dini iyi bilerek yaÅŸayan bir beÅŸer bir kul olarak, kendi dilleri ile bizzat ilim öğretmiÅŸlerdir. Peygamberimiz (a.s) yazılı bir metinle dolaÅŸarak asla davet yapmamıştır. Bir insandan baÅŸka bir... Devamı

Akıl ve kalp iliÅŸkisi     Peygamberler yaptıkları tebliÄŸ ile, beynin ön lobunu yani aklın-mantığın (bilincin) faal olduÄŸu alanı ilimle harekete geçirerek, beynin ortasındaki bilinç dışı olan duyguları (nefsani duygular dahil) dengeli bir ÅŸekilde kontrolünü saÄŸlamaya çalışmış oldu. Henüz ilk insan yaratılmamışken meleklerin çekindiÄŸi konu, bu oto kontrolün kurulamama sonucu ortaya çıkacak kaosla ilgiliydi. Nitekim... Devamı

Ä°nançsızlığa karşı koruyucu hekimlik (7) Sünnetullah’ın deÄŸiÅŸmeyeceÄŸiyle ilgili ayetlerden hareketle, birbirinden farklı yorumlar yapılmaktadır. Bazı alimler, Sünnetullah’ın asla deÄŸiÅŸmediÄŸini vurgulayarak, peygamberi mucizelerin tabiattaki yasalarla gerçekleÅŸtiÄŸini savunur. Bazı alimler ise Sünnetullah’ın geçici olarak durdurulmasıyla veya sünen-i hâssa ile peygamberi mucizelerin gerçekleÅŸtiÄŸini savunur. Peygamberi mucizelerle ilgili bu fikir ayrılığı konusuna girmemeye çalışacağım. Fakat, Sünnetullah’ın asla deÄŸiÅŸmeyeceÄŸini kabul... Devamı

Ä°nançsızlığa karşı koruyucu hekimlik (6)   Yaratıcı, peygamberleri aracılığıyla, ilim ve hikmetle vahyi açıklayıp, aklı eÄŸiterek, ilahi muradını insanlara hakkıyla ulaÅŸtırdığı bir nedensellik kurgusu var etmiÅŸtir.  Yaratıcı, her nedenselliÄŸi, dilediÄŸi bir ilim ve hikmetle var etmiÅŸtir. AdemoÄŸlu kendi aklıyla irade etsede, her nedenselliÄŸi mutlak olarak Yaratıcının her an var edip, koruduÄŸu unutuldu. Batıla, nefse, zanna,... Devamı

Ä°nançsızlığa karşı koruyucu hekimlik (5)   Ä°nsanın başıboÅŸ olduÄŸuna dair bir inancı zihinlere zerk eden natüralist evrimin görüşleri, Müslümanların inanç dünyasına çok büyük zarar vermektedir. Çünkü tabiattaki her maddeyi başıboÅŸ bırakan bir Yaratıcı olduÄŸu zannı oluÅŸturuluyor. Bu durum, maddelerden oluÅŸan insanı da, Yaratıcının başıboÅŸ bıraktığı zannını doÄŸuruyor. Dolayısıyla Yaratıcıya inanılsada, insanların nedenselliÄŸe emanet edildiÄŸi varsayılıyor.... Devamı